Batı medyası, Donald Trump’ın danışmanlarının doları reddeden ülkelere karşı olası yaptırımları tartıştığını yazıyor. Dolar dışındaki para birimleriyle ikili ticaret yapmanın yollarını arayan hem müttefik hem de dost olmayan ülkelere yönelik uygulanabilecek yaptırımlar değerlendiriliyor.
Rus siyaset bilimci ve Amerika uzmanı Malek Dudakov, bu tür açıklamaların arka planını, ABD’deki mevcut mali durumu ve Washington’un doların ‘hegemonyasını’ geri getirme şansını Sputnik’e değerlendirdi.
Dudakov, bu tür açıklamaların kısmen seçim kampanyasıyla bağlantılı olduğu ve Trump’ın önümüzdeki seçimlerde ABD Başkan adayı olarak sorunu anladığını göstermek istediğini belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
“Trump daha önceki konuşmalarında defalarca, Biden yönetimindeki ABD’nin doların küresel rezerv para birimi olma statüsünü kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu dile getirdi. Daha doğrusu küresel ticarette en popüler olan para biriminin. Trump, doların reddedilmesine karşı tehditkar açıklamalarıyla, bununla ilgili zorlukların farkında olduğunu göstermek istiyor. Biden başkanlığı döneminde durumun daha da kötüleştiğini, ancak Biden’ın her şey yolundaymış gibi davranarak hiçbir önlem almadığını göstermek istiyor.”
Yaptırım konusunun pek ciddiye alınmaması gerektiğini vurgulayan uzman, “Sonuçta, ABD’nin Rusya, Çin ve diğer devletlere karşı dış politikada doları silah olarak kullanan akıl dışı yaptırım politikası, giderek daha fazla ülkenin kendi ulusal para birimlerinde ticarete geçmesine, Amerikan varlıklarına yatırım yapmamaya çalışmasına yol açtı” dedi.
Birçok ülkenin ABD mali sisteminin çöküşünden korkutuğunu ve fiziki altın gibi daha değerli varlıklara yatırım yaptığına dikkat çeken uzman, şunları ifade etti:
“Birçok ülke ABD’de teknik bir temerrüt gibi ciddi bir mali mücbir sebep olmasından korkuyor. Pek çok ülke, varlıklarının dondurulmasını istemediği için alternatif bir finansal sistem yaratmanın yollarını arıyor. Ve altın, daha önce güvenli bir yatırım olarak kabul edilen doların ve ABD hazine tahvillerinin yerini alarak, dolara karşı bir silah haline geldi. Altın özellikle aktif olarak satın alınıyor ve bu büyük ölçüde Rus altını. Alıcılar özellikle Çin, Basra Körfezi monarşileri, Hindistan ve Türkiye’dir.”
Dolar cinsinden ticaret yapmayı reddeden ülke sayısı arttıkça, ABD’nin ekonomik gücünü korumasının zorlaşacağını kaydeden uzman, sözlerini şöyle sürdürdü:
“ABD’nin 35 trilyon dolarlık devlet borcunu ödemesi ve dünyanın her yerine dağılmış savaş makinesini beslemesi artık giderek zorlaşıyor. Eğer diğer ülkeler yatırım yapmazlarsa ABD’nin mali sistemi çöker. Bu durumda yaptırım tehdidinde bulunmak, yangını benzinle söndürmeye çalışmak gibidir; bununla hiçbir sonuç elde edilemez. Her ne kadar Trump bunun farkında olsa da, Kasım ayındaki seçimleri kazanması halinde dolarsızlaşma sürecini bir şekilde tersine çevirebileceğinden ciddi şekilde şüpheliyim.”
habercinar.com.tr
